EDEBİYAT DEFTERİ ve Oyhan Hasan Bıldırki'den Sevgilerle
 
Edebiyat Defteri
Dolaştıkça Dolaş Haydi  
  Ana Sayfa
  Şiir Yağmuru
  Gökten Üç Elma Düştü
  Sopa Gülü
  Gülebilmenin Bedeli
  Eserlerimden Biri
  Hayat Hikayem
  Oyhan ve Anketleri
  Edebiyat Siteleri
  Ziyaretçi Defteri
  Haberler
  Foto Galeri
  Edebiyat Postası
  Nerden Nereye
  İletişim
  Edebiyat Defteri Abone Ol
  Ara Bul Bak
  Vidyo Resimler
  Sunular
  Müzik Dinle
  Doğum Gününüz
  Bize Gelenler
  Kendi Siteni Ekle
  Son Şiirlerim
  Kitaplar
  Kırk Küçük İnci
  Atatürk Köşesi
"Bu sitede yer alan tüm yazıların her türlü telif ve tasarruf hakkı Oyhan Hasan Bıldırki yahut yasal temsilcilerine aittir."
Doğum Gününüz

HANGİ GÜN DOĞDUN?

 

Doğduğunuz tarihi yazın ve hesapla tuşuna basın

Doğduğunuz ay(1-12):

Doğduğunuz gün (1-31):

Doğduğunuz yıl(ornek:2007):

Doğduğunuz tarih:

DOĞDUĞUNUZ GÜN:


ARAYIŞ

Dün gece yine sokaklarda şiir aradın,
Belliydi, yaralıydın,
Usul usul seni izledim ben de,
Fark etmedin, dalgındın.
Islık çalmaktan korkar olmuştun,
Gülmeyi zaten çoktan unuttun,
Gözlerinde yaşlar vardı
-Kimsenin göremediği-
O akşam hiç olmadığın kadar çocuktun…
Gölgeler arasında koşup durdun,
Bilmediğin caddelerde kayboldun,
Sönmeye yüz tutmuş sigaranın ışığında
İlk defa bu kadar buruktun…
Pes ettin, şehrin bütün ışıklarını ardında bıraktığında,
Sendeledin bir gölün sessiz kıyıcığında,
Sükûtu dinledin toprağın kucağında,
Yok oldun sonsuz fırtınanın girdabında,
Dün gece yine sokaklarda şiir aradın…

Işıl AYDIN

ÇOCUKLUĞUMUN PEŞİNDEYİM

Küçükken dedemin kucağında gezdiğim caddelerden,
Tek başıma geçiyorum şimdilerde.
Sokaklar aynı, yollar rutin,
Bir tek insanlar yaşlanmış, bir de resmim…
Şu gülen çocuk ben miyim?
Büyüdükçe yitip gidiyor saflığı insanın…
Ne dedem var elimden tutan
Ne de ben eski benim…
Bomboş duvarlar bile haykırıyor yalnızlığımı
Ve diğer kaybolanlar, anılarım…
Sevdiklerim yok yanımda,
Masallarsa yalanmış,
Kırık bir bebek var kucağımda
Bir de albüm sararmış…
Yeniden döner miyim o günlere, yazık…
Renkler sarmıyor etrafımı artık,
Parlamıyor gözlerim, nerede çocuk yüreğim,
İşi gücü bıraktım, çocukluğumun peşimdeyim.

Işıl AYDIN

MONOLOG
Geriye ne kalır bilir misin hayallerden;
Ağlamaklı ben, dalgın sen,
Bir de silik bir resimde mağlup gülümseyen o, ben ve sen…
İlk zamanlar her olay bir öyküyü,
Her öykü bir şarkıyı
Ve her şarkı neşeli bir günbatımını izlerdi,
-Kuşlar göçerken-
Şimdiyse her olay bir kavgayı,
Her kavga bir yalanı
Ve her yalan dumanı izliyor,
-Viraneyi gizleyen-
Geriye ne kalır bilir misin hayallerden,
Ne o ne sen ne de ben,
Bir tek bir şiirde yaşayan o,ben ve sen…
-Zaman akarken-
Günler geçer, fotograflar eskir, şiirler unutulur
Ve hayaller karşımdaki çekmecede rehin durur.
Geriye ne kalır öğrendik hayallerden,
Aynalara akseden yorgun o, ben ve sen…
-Hayat biterken-

Işıl AYDIN

N…

Ben seni neden sevdim bilmiyorum,
Hiçbir zaman düşlediğim gibi olamadık sen ve ben,
Flütle hep ayrı notaları çaldık,
Islıkla hep başka şarkıları…
Yan yana yürürken hiç uymadı adımlarımız.
Ben seni nasıl sevdim bilmiyorum,
Belki de aynı heceyle başlıyordu soyadlarımız,
İkimizde alay ediyorduk ciddi şeylerle
“Ve yapamıyorduk aşkın tarifini”
Soruldukça bir yolunu bulup kaçıyorduk.
Ben seni nerede sevdim bilmiyorum,
Serin akşamüstleri kumsalda karşılaşıyorduk,
Bir ucunda sen, bir kuytuda ben,
Kumdan kaleler yapıp bozuyorduk,
Selamlaşmıyorduk.
Ben seni ne zaman sevdim bilmiyorum,
Sessiz gecelerde bir hayali paylaşıyorduk,
Çocukça sevdaları yıldızlara anlatıyorduk,
Biraz korkak, biraz hüzünlü, biraz sıcak;
Bir sırrı saklayıp, sorgulamıyorduk.
Ben seni neden sevdim bilmiyorum,
Hiçbir zaman düşlediğim gibi olamadık sen ve ben,
Hep söylenemeyende karşılaştık.
Ne sen ne de ben masallara inanacak yaştaydık,
Kim bilir belki bu yüzden oturduk bir masal yazdık…
Bir masalda yaşadık.
Gerçek değildi hikayemiz,
Ama sevdim, biliyorum.

Işıl AYDIN

ÖLMÜŞ GİBİ

Bir zamanlar öyle çocuktu ki…
Ruhuna inanırdı.
Şimdiyse tanınmazdı.
Tanımlanamazdı.

Adeta;
Ölmüş gibiydi,
Yüreğini bu şehre gömmüş gibiydi…
Gözyaşları kırkikindi parçaladı kaldırımları
ve yalnızlığı şehre dalga dalga yayıldı…
Yılların kararttığı gözlerinde suskunluğun pırıltıları,
Örseledi anılarını
Kumdan kalelerini hapsetti bir saate
ve zamanın avuçlarından kayışını seyretti tane tane.
Ellerinde darmadağın kırgınlıkları,
Sesinde sessizliğin hüzün tınısı,
Ölmüş gibiydi,
Yüreğinin sesleri susmuş gibiydi.
Ne istediğini bulmak için çok geçti zaman
ve geçti yolunu aydınlatan ışıklara bakmadan,
Ölmüş gibiydi, yüreğinin ışığı sönmüş gibiydi.
Gözlerindeki yıldız tarlasına dokundu bir lahza ve kuruldu
Susmuş gezegeninin ona susamış tahtına,
Gitmiş gibiydi,
Yüreğiyle şehri silmiş gibiydi.

Kimseler görmedi ben gördüm!
Ruhuna inanırdı.
Şimdiyse anlamsızdı.
Anlamlanamazdı.

Işıl AYDIN

RİA

Ria,
Sen yağmurun kızısın,
Üzerine kırkikindi kokusu sinmiş,
Savruldukça dağlıyorsun içimi,
Beni ateşe atma…
Ria,
Yağmur yürekli,
Gözlerine yeşil yansır kardelenler.
Beni ateşe atma…
Ria,
Yaşımız büyüdükçe küçülttük mutlulukları,
Bense sana bütün büyüklüğümce biriktirdiğim
Bir cep dolusu mutluluk getirdim.
Tut ellerimi,
Beni ateşe atma...
Ria,
Toprağın tek sevgilisi
Ay söndü gözlerinde
Beni ateşe atma…
Ria,
Gözlerinde sis buğusu
Mavi gökyüzünde yıldız tarlası,
Söndürme ışığımı,
Beni ateşe atma…
Ria,
Derin bekleyişlerin çocuğu,
Yoğun özlemlerimin en dem yeri
Susma,
Beni ateşe atma…
Ria,
Bütün kurak mevsimler
Seni seyreder yok olup giderken,
Damla damla düşerken,
Durma,
Beni ateşe atma…
Ria,
Gökkonuşlu
Sen bütün serzenişlerin coştuğu yersin
Ve bütün seslenişlerin boşluğa düştüğü
Dinle,
Beni ateşe atma…
Ria,
Yarım kalmış yalnızlığım,
Son susuzluğumun ilk zerresi,
Damla,
Beni ateşe atma…
Ria,
Gölgende git gide yitiyor yaz;
Oysa sen kayıp geçmişimin tek habercisiydin,
Yapma,
Beni ateşe atma…
Ria,
Bitmemiş şiirim,
Sözlerimin uzak yankısı, içbenim,
Onlar yoktu, sen vardın,
Çınla,
Beni ateşe atma…
Ria,
Her şeyin bir vakti vardı
Ve sen vakitsizliklerin tanrıçasıydın,
Akma,
Beni ateşe atma.
Ria,
Gitmelerin ölüm bana
Tut ellerimi,
Yeşil yansır kardelenler,
Bütün büyüklüğümce biriktirdiğim, ay söndü
Sis buğusu, söndürme ışığımı
Susma, durma, dinle, damla, yapma, çınla, akma...
Ölüyorum,
Ria,
Gitme...
Beni ateşe atma.

Işıl AYDIN

SENDEN SONRA

Senden sonra sahile vurmuş bir balığa döndüm ben,
Çırpınan ve etrafını kocaman gözlerle izleyen…
Anılarla avunulmuyormuş, daha iyi anlıyorum şimdi gözyaşlarını,
Uzaklara bakıp düşünürken…

Fark ediyor musun?
Devrik cümleler kurmaya alışıyorum gitgide,
Senden sonra ne kadar kırık dökük olduğumu görmek için
Belki de…

Senden sonra,
Her cümlemin sonunda üç nokta,
Söylenmiş ama aslında bitmemiş onca şey için…
Gözlerim doluyor, kaçıyorum kalabalıktan
İki kaçak bir boşlukta karşılaşırız diye,
Önceleri…

Tiyatro sahnesine çevirdim hayatımı,
Bir de oyun yazdım -müthiş tutulan-
“Monolog”
En ön sıradaki boş koltuğa bakıp duruyorum
Gelmemişsin bu gece de…
Senden sonra,
Yarıda kesip çekip gidiyorum.
Umutsuz…

Ağlayamadım senden sonra.
Sen ağlayanları sevmezdin çünkü.
Seni ağlarken görünce ben de fark ettim ağlayanları sevmediğimi
En çok da kendimden nefret ettim,
Galiba…

Renklerini sonbahar/d/a rehin bırakmış bir kelebeğim artık
Kanatlarım hep sen olmuştun,
Kırıldı…
Senden sonra…
Sen bir devri kapattın bende,
Adı “sen”…
Artık gökkuşağının renkleriyle değil, gölgelerle yaşıyorum
Ben…

Batmaya niyeti yok güneşin sanki,
Oysa ben, ölüyorum!
Senden sonra…
Ömrüm kaç mevsim bıraktı geride,
Gönlüm iklim değiştirmede…
Artık,
Son baharım…

Senden sonra…
Unutulmak mevsimindeyim
Ve alışmak…
“İçimde bir hüzün” diye başlıyordu şiir,
O hüzün sendin,
Alamadım kendimi kapılmaktan,
Senden sonra ben ilk kez bu kadar…
Senden sonra adımdır hüzün.

Işıl AYDIN

Şimdiye kadar 87438 ziyaretçi (180793 klik) kişi burdaydı!
Öteberi Sandığı  
   
Facebook beğen  
 
 
Resimlerim  
 
 
Zamana İz Düşmek  
 
Myspace Stuff

Calendar Provided By : Edebiyat Defteri

 
Burdan Geriye Dön  
 
Ana sayfaya geri dön =>
Şiirlerimi okumak için tıklayın.
 
Radyo Dinle  
 

Çiçekli Dağlar

Pictures in a Scroll Box
 
Bu tasarım Oyhan Hasan Bıldırki tarafından yeniden düzenlenmiştir. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol